Gun batarken Istanbul agliyordu



Gokyuzunun birbirine karismis renkleri.. Kirmizi, turuncu, mor, pembe, gri ve sonsuz mavinin muhtesem gosterisi. Bir gun daha yavasca sona eriyordu. Gun batimlari hep bambaskaydi. Ben terasta uzanmis, sakin tinilar esliginde maviliklerde ucusan kuslari izliyordum. Ruzgar yuzumu oksuyor, bedenimle dans ediyordu. Her taraf bulut buluttu. Gokyuzune yakinken huzurluydum. Gun batarkense huzurum huzursuzlukla ic ice gecerdi, gene de vazgecemezdim. Ben burada sakin sakin uzanirken dort bir tataftan gelen ezan sesleriyle once ilkildim sonra nostaljinin buyusune kapildim. Bu hic anlamadigim dil hep ne kadar tanidikti. Diger tanidigim bildigim herkesten herseyden uzakta oldugum bu yabanci kitada, haftalardir kayitsiz kaldigim bu ses birden bire etkisi altina almisti beni. Gozumu yumdum ve aklima gelen ilk sey Istanbul oldu. Burada ezanlar susar, etraf sakinlesirken, benim en sevdigim sehre canli bombalar dusuyordu. Burada kuslar ahenkle ucarken, Istanbul'a kursunlar yagiyordu. Burada gun batiminin tatli renkleri etrafi sararken, Istanbul'da kan govdeyi, ruh bedenleri goturuyordu. Insanlarin hayatlari caliniyor ve kimse sucluyla basa cikamiyordu. Bazi olumler ne kadar haksiz, bazi haksizliklar ne kadar aciydi? Yeryuzundeki cehenneme dogru mu gidiyorduk? Bu ulkede kanlar, cigliklar, yok artiklar, bu kadari da olmazlar, sans uzeri yasiyor olmalar bitip tukenmez miydi? Canimizi cehenneme atanlar cekip gitmez miydi?



Su anda gokyuzu alevli bir kizila burundu. Az onceki o tatli yumusak renkler tutkulu bir hale donustu. Gok gittikce daha da guzellesiyor, beni buyuluyordu . Kuslar daha da sesli otmeye hic durmaksizin ucmaya devam ederken,  gokyuzunun bu kizilligi, bu ezan sesleri icimdeki aciyi buyutuyordu.

Istanbul bir kez daha kan agliyordu...




Comments

Popular Posts